Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erzurum’da İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’na yönelik taşlı saldırı hakkında konuştu. Kılıçdaroğlu, “Gerçek faillerin yakalanmasını istiyoruz. Onları alana götüren ve çocuklara taş atan faillerin bulunmasını istiyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun provokasyonu İmamoğlu yaptığı teziyle ilgili olarak, “Ünvanı meşhur, hani fotoroman Süleyman. Ciddiye alınacak biri değil” ifadesini kullandı.
Sözcü gazetesinden İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
Erzurum olayları hakkında yeni bir bilgi aldınız mı?
Bu bir provokasyondu. Erzurum halkı aslında son derece rahatsız. Erzurum dadalar şehridir, Nene Hatunların büyüdüğü topraklardır. Bizi üzdüğü kadar Erzurumluları da üzdü. Gerçek faillerin yakalanmasını istiyoruz. Onları sahaya süren, çocuklara taş atan failleri istiyoruz.
Bunu anlamakta güçlük çekiyorum. O küçük bir çocuk, elinde Türk bayrağı var ve sen onu terörist diye taşlıyorsun. Bu senin düşünebileceğin bir şey değil. Ya da elinde Türk bayrağı olan bir kadın taşlarsın. Ya da yaşlı bir adam, elinde Türk bayrağı var, kafasına taş atıyorsun ve kafasını kesiyorsun. Akıl ve mantıkla bağdaştırılabilecek bir şey değil.
“Kendileri yaptılar” diyorlar. Belediye başkanı belediye başkanı değil, vali de vali değil. Devlette önemli bir bozulma var. Ekrem Başkan miting yapacak, belediye otobüslerini miting alanına yığıyorsunuz. Hangi aklı, hangi demokrasiyi, hangi insan haklarını… Kaybedeceklerini biliyorlar. Kaybedeceklerini bildikleri için sertleşirler. Ama biz sağduyu ile hareket ediyoruz.
Ekrem Önder sayesinde toplumu sağduyuya davet etti. Seçime kadar hepimiz sabırlı olacağız. Bu tür patlamalar büyük olasılıkla gelecekte de devam edecek. Çünkü Saray ve yandaşları “Prim toplayabilir miyiz? CHP’yi ve Millet İttifakını korkutur muyuz arayışındalar. Bizim Kuva-yi Milliye olduğumuzu bilmiyorlar. Sen kimsin ki bizi korkutuyorsun? Halka hizmet için, halkın hak ve hukukunu savunmak için, Türkiye’ye demokrasi getirmek için mücadelemizi bildiğimiz yolda sürdüreceğiz. Ama hukuk çerçevesinde yolumuza devam edeceğiz.
Olayların geliştirilmesinde bir güvenlik açığı var mıydı?
Polisten milletvekilimize ‘Biz komutanın hizmetkarlarıyız’ diye mesaj geldi. Polisler ellerinde taşlarla insanlarla yan yana duruyordu. Polise ‘Müdahale etmeyeceksiniz’ talimatı verildi. O yüzden diyoruz ki, gerçek failler bulunsun.
Saldırganların ortasında bir astsubayın varlığını nasıl yorumluyorsunuz?
Bu da devletin yolsuzluğunu gösteriyor. Bir çavuşu, hukuku ve adaleti sağlayacak bir kamu görevlisini işe alıyorsunuz, aksine hukuku ve adaleti çiğniyor. Birinden cesaret ister.
Erdoğan, “Kaybedeceklerini bildikleri için provokasyon yapıyorlar” dedi.
Erdoğan bundan sonra ciddiye alınabilir mi? Söylediklerinden hangisi doğru? Usta çavuşu tuttuk mu? Çavuşu oraya biz mi gönderdik? Biz o gençleri bize taş atmak için mi topladık? Aklın kabul edeceği bir şey mi? Erdoğan artık ülkeyi yönetme kapasitesini kaybetti. Seçimi kaybedeceğini biliyor, “Acaba bir şey yapabilir miyiz?” söyleyerek. Yapamazsın kardeşim, bitti artık. Türkiye’de yeni bir dönem başlayacak. Huzurlu bir dönem başlayacak. Erzurum’da yaşayan AK Partililerimizin de rahatsız olduğunu düşünüyoruz.
Adaylarınızın Trabzon’da saldırıya uğradığı, Şanlıurfa’da kurşun yağdırıldığı, İzmir’de iki kümenin karşı karşıya geldiği bilgisi geldi. Kasıtlı bir provokasyon süreci mi yaşanıyor? Ne oluyor?
Tüm vatandaşları sakin olmaya davet ediyorum. Gidecekler ve hepimiz farkındayız, biliyoruz. Su basıyor. İsyanlardan uzak durmalıyız. Mantıklı hareket etmeliyiz. Bir bayram havasında sandığa gitmemiz ve oyumuzu vermemiz gerekiyor. Sonra oy verdikleri okulda hep birlikte seçim sonuçlarını izlesinler istiyorum. Bütün vatandaşlar bunu yapmalı. Baştan çıkarmayın. Tahrik edilenler var, atananlar var. Onlardan uzak dursunlar.
“Son 10 günde çok kirli işlerin olacağını biliyorum” derdin. Buna dahil mi?
Zaten görünüyor.
Bantla manipülasyon için bir hazırlık var mı?
İletişim Daire Başkanlığı’nın tüm çalışanları kamu görevlisidir. Ama hiçbiri memur olarak çalışmıyor. Seçimi Erdoğan’a nasıl kazanabiliriz? Bunun için çalışıyorlar. Tarafsız olmaları gerektiği ortaya çıktı.
Erdoğan’ın İstanbul mitinginde bir video oynatıldı. Sanki seçim müziğinize PKK elebaşı Murat Karayılan eşlik ediyor. İlk bakışta üretilmiş gibi görünen görüntü, Erdoğan tarafından gerçekmiş gibi gösterildi. Bunu nasıl yorumluyorsun?
Bunun herhangi bir ahlaki yönü var mı? Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir kişinin bu kadar düşük bir seviyeye inmesini nasıl açıklayabiliriz? Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyorsunuz, bunu nasıl yapıyorsunuz? İnsanda biraz ayıp olacak, ayıp olacak, edep olacak, vicdan olacak, ahlak olacak. Bunları yapıyor. Aslında, yapacağını biliyorum. Onu ciddiye almıyorum. korkak kimse Neden korkuyorsun? Neden terör örgütünün arkasına saklanıyorsunuz?
Bakanlar birbiri ardına garip benzetmeler yapmaya başladılar. Bu seçimin işgalciler ile Milli Mücadele’yi yürütenler, aile kurumunu savunanlar ve insanla hayvanın çiftleşmesini savunanlar arasında bir rekabet olduğunu söylediler. Cumhurbaşkanı danışmanı, “Hükümet değişirse tam bağımsızlığımız boşa gider, amaçlarımız ve siyasi birliğimiz paramparça olur” dedi. Bunlar bir yere mesaj mı?
İktidara geldiklerinde dediklerini yaparlar. Biz tam tersini yapacağız. Bu ülkeye barış, bereket, kardeşlik ve üretim getireceğiz. Alın teri dökenin hakkını teslim edeceğiz. Türkiye’nin prestijini koruyacağız. Hiç kimse beddua ettiği adamın kapısına gidip para dilenmez. 85 milyonun yüzünü buruşturmayacak. Bu bizim amacımız.
İMAMOĞLU: LİNÇLENECEK YETENEKLERİ DUYDUK
Ekrem İmamoğlu, İsmail Saymaz’a da sorarak, “Erzurum olaylarını İmamoğlu kışkırttı, CHP’lilerin taş attığı suçlamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Olay taş atanlarla ilgiliyse böyle bir prosedür izlendi diyelim o zaman İmamoğlu emniyet müdürüne ‘Taş atanlara polis dokunmaz’ talimat verdi. İmamoğlu valiye talimat verdi. Nasıl olacak? Polis oralar izledi.polis müdürü ve vali hakkında hata duyurusu hazırlıyoruz.zaten linç etmeye kadar varacak telaffuzları kulağımızla duyduk.bu boyutu izleyen emniyet güçleriydi. o gün mutlaka hesap verecektir.Tamamen uydurmadır,sahte sahibine göre bir sözdür.
Bir de şöyle bir ilişki var; Erzurum milliyetçi bir şehirdir. Ancak sabah Çorum ve Sivas’ta toplantı yapıp Erzurum’a geldiniz. Bu şehirlerin ikisi de milliyetçi şehirlerdir. Burada çok hoş geldiniz, ama…
Birbirine çok yakın, çok güzel. Orada bir kurgu olduğu ortaya çıktı. Genel Liderimizin ve Cumhurbaşkanı adayımızın da belirttiği gibi tam bir provokasyon, sahnelenmiş bir olay olduğu ortaya çıkıyor. Kendi başına bir kamu eylemi değildir. Ne de olsa orada 200-300 kişinin gösterdiği bir atılımdı. Alt çıkacaktır. Ama bugün görev alanların bunu başarabileceğini sanmıyorum.” (KAYNAK)
