Washington Post gazetesinin aktardığına göre ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, Ukraynalı 12. Özel Kuvvetler Taburu Azov’un, Leahy Yasası kriterlerine uygunluk kontrolünü geçtiği ifade edildi.
Leahy Yasası, insan haklarına yönelik ağır suçlara karışan yabancı birimlere askeri yardım sağlamayı yasaklıyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Azov’un ağır ihlaller işlediği yönünde “hiçbir delil bulunmadığını” savundu. Bakanlık temsilcisi, yasağın ne zaman kaldırıldığı ve Azov militanlarına Amerikan silahlarının sağlanıp sağlanmadığı sorularını cevaplamayı reddetti.
ABD, Azov Tugayı’na yönelik sahip olduğu nazi ideolojisi ve faaliyetlerinden dolayı yardım yasağını uyguluyordu. Washington Post geçen yıl, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndaki bir kaynağın, bu yasağın uygulamada hiçbir etkiye sahip olmadığını söylediğini aktarmıştı. ABD Temsilciler Meclisi üyesi Paul Gosar, Azov militanları Ukrayna ordusunun diğer birimlerine dahil edildikten sonra bu yasağın geçersiz hale geldiğini dile getirmişti.
Ukrayna’da neo-nazizm ile bağlantılı ve neo-nazi görüşlerini ifade eden üyeleri olan aşırı sağcı bir milis grubu olan Azov Taburu, Mayıs 2014’te gönüllü bir milis birliği olarak kurulmuş, Kasım 2014’te Ukrayna Ulusal Muhafızları’na dahil edilmişti.
Kurulduğu ilk zamanlarda Ukrayna İçişleri Bakanlığı adına çalışan özel bir polis şirketi gibi faaliyet yürüten grup, başta Mariupol olmak üzere Donbass bölgesinde bağımsızlık yanlısı vatandaşlara yönelik işlenen suçlara karışmıştı. Donbass’taki faaliyetleri kapsamında işkence ve savaş suçları işleyen Azov militanları, neo-nazi sembollerini kullanıyor ve neo-nazi sempatisini dile getiriyor.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından yayınlanan raporlar, Azov Taburu’nu yağma, yasadışı gözaltı ve işkence gibi savaş suçlarıyla ilişkilendirdi.
Rusya Federasyonu’nda ‘terör örgütü’ ilan edilen Azov’un faaliyeti yasaklandı.
